5 Mart 2014 Çarşamba

Beni uykusuzluk değil duyarsızlığın yoruyor

Öyle sinirliyim ki sabahtan beri, tüm rahatlama yöntemlerim işe yaramadı sevgili mikemmel anneler. Herşey üç gün önce başladı....

Geceleri geç yatıyorum, minnakımın yüzünden değil kendi seçimim. Bazı işler türetiyorum kendime, onları yapıyorum. Sonraa mutlaka uyumadan önce bir saat kitap okuyorum. Bunlar için uykumdan feragat ediyorum çünkü ruhumun böyle bir doyuma ihtiyacı var. Uyku kadar değerli bu anlar benim için, fiziksel açlığımı nasıl yemek yiyerek doyuruyorsam, ruhsal açlığımı da bu şekilde doyuruyorum. Ve doğrusunu isterseniz uykusuz kaldığım için dertlenmiyorum. Tamam tüm gün kafam buğulu dolaşıyorum ama en azından stresim gitmiş oluyor. Gün içinde bunlara vakit ayırmam imkansız ve denedim. Kendim için hiç bir şey yapmadan, tüm gün bebeyle ilgilenip akşamları normal seyirde uyuduğum bir kaç hafta boyunca kendimi hiç de iyi hissetmedim.

Gel gör ki kocam uykumu feda etmemi anlamıyor. Her gün tastamam sekiz saat uyumak için çaba sarfediyor. E tabi onun işe gidip gelirken bile ev-bebek dışında yapmış olduğu bir şeyler olmuş oluyor. 

Geçen akşam yine böyle geç yatmışım saat 3,5 tu. Sabah minnakım 6,5 ta uyandı. Öyle uykum var ki bekliyorum belki babası kalkar da bir saat daha uyurum. Ancak o bebenin sesini duyar duymaz yorganı üzerine çekti, kafasını kapadı ve sırtını döndü. Anlamı çok açık ben kalkamam sen kalk. Onun uyanma saatinin çalmasına daha bir saat var.

Kalktım, uykusuzluğu üzerimden attım. Ne olacak ki biraz soğuk su biraz kahve yeter. Gün boyu gayet de iyiydim ama kocamın sabahki tavrı beni öyle kırdı öyle kızdırdı ki, eminim bir saat daha az uyusaydı onun için daha karlı olacaktı.

Şimdi beyler açısından düşünelim. 8 saat değil de 7 saat veya 7 değil de 6 saat uyudunuz diyelim. Bu bir saat eksikliğin size hiç bir yan etkisi olmaz. Ama 3 saat uyumuş bir anne 4 saat uyursa pamuk gibi olur ve bu fedakarlık günün geri kalanında size yol su elektrik olarak geri döner. 

Doğrusu o davranışı yüzünden kocama çok öfkelendim. Aradan üç gün geçti hala surat asıyorum, konuşmuyorum ve diğer taleplerini reddediyorum. Kasıtlı değil içimden gelmiyor, yüzüne baktıkça yorganını kafasına çekip sırtını dönmesini görüyorum.

İkinci gün uyumuştum, kitap okumayı es geçtim. Ama duygularım değişmedi, sadece biraz eskidi.

Üçüncü günün sabahında yine benzer bir şey oldu. Bazen bu kişisel zamanımı gece yatmadan önce, bazen de sabah 4-5 de kalkarak yapıyorum. Bu sabah da öyle erken kalkmıştım. İçerden bebenin sesi geldi, yatağının içinde kaybolan oyuncağını istiyordu. Babası kalkmış aramış ama bulamamış gelip bana söyledi ve hooop yatağa atlayıp yine yorgana gömüldü. Daha minnakımın yanına gitmeden o kendisi bulmuştu oyuncağını zaten ve onun bu tavrı sadece iki dakikalık bir uyku kaybıydı. İNANAMIYORUM. Gerçekten inanamıyorum. Üstelik alarmın çalma saati de yakındı.

Öyle büyük bir hayal kırıklığı içindeyim ki anlatamam. Bu adam böyle değildi ne oldu da değişti, her şeyi üstlenip çarçabuk yapıvermem mi onu böyle tembelleştirdi bilemiyorum. Hele böyle keyfine çok düşkün bir adamın biraz daha yaşlandığında nasıl olacağını düşünmek dahi istemiyorum :( Mutsuzum bugün.

3 yorum:

  1. Bazen düşünürüm bu durumlar sadece bizim evde, benim eşimde mi geçerli diye. Demek ki aynı pozisyonda başka kadın ve erkekler de varmış. Ne olur ki bu gidişin sonu hep mutsuzluk mu:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Var elbet ama ben şimdi bu kadar zaman gtikten sonra hep böyle gitmediğini söyleyebilirim bizim için, zaman zaman erkekler duyarsız oluyorlar ama bu galiba biraz da bizim her şeye atlamamızdan oluyor, sorumluluklar vermek lazım :)

      Sil
    2. Denemedim desem yalan olur ama biraz daha sorumluluk alanlarını genişletmeyi denemek lazım. Teşekkürler...

      Sil