19 Mayıs 2015 Salı

Enayi miyim Dersin?

Uzun zamandır yakın kategorisinde sayabileceğim bir arkadaşım var ve onun bebesiyle benimkinin araları çok az. Hamilelik ve bebek büyütme süresince hep konuşuyor dertleşiyoruz ama uzak oturduğumuzdan sık sık görüşemiyoruz.

Bebeğim benim için ne kadar özelse onun çocuğu için de benzer duygular besliyorum. Ne zaman ziyaretlerine gitsem elim hiç boş gitmedim, onunkine de kendi bebeme layık gördüklerimden aşağısını almadım. Normalde kim ne getirmiş ne getirmemiş, ne aldı ne almadının çetelesini tutan biri değilim ama ablam ve birkaç yakınım sık sık karşılaştırma yaptırıp bana hatırlatıyorlar ve unutmama izin vermiyorlar. Arkadaşım benim onlarca hediyeme karşılık sadece iki kez çocuğuma birşey aldı ve yakın zamanda olan sonuncusu ise benim asla ona hediye olarak götüremeyeceğim kadar adi birşeydi. Tabi etrafımdaki muhasebeciler derhal bık bık ötmeye başladılar. "Bak gördün mü onca parası var almıyor, sen salaksın alıyorsun, akıllan biraz"... gibisinden laflar.

Bu olaydan sonra birkaç gündür düşünüyorum ve kendimi sorguluyorum. Bir dahaki sefere ben de öyle yapsam mı? Gerçekten enayilik mi bu? Arkadaşımın tavrı bana ne hissettiriyor?

İnsanlar birşey verdiklerinde karşılığını aynı değerde ve aynı kişiden almayı umuyorlar. Oysa benim inancıma göre verdiğin şeyin karşılığını Allah sana başka yollardan ulaştırır. İlla o kişiden olması gerekmez. Diğer yandan az veren veya vermeyen kişinin bereketi kaçar, Allah da ondan farklı şekillerde o parayı çıkarır. Bunu anlar mı anlamaz mı bilemem ama yine cimrilik yapmaya devam ediyorsa anlamamış demektir. Dolayısıyla benim eliaçık davranmamın veya davranmamamın getirisi/götürüsü yine bana olacaktır. Ayrıca o bundan rahatsız olmamış ama ben olurum bu yüzden asla yaptığına karşılık benzer şekilde davranamam, kendimi küçültemem. O yapsın ben yapamam.

Peki böyle davranmaya devam edersem enayi mi olacağım. Bazı insanlar böyle düşünebilir ama insanın kendini tanımaması, kendini kandırması daha büyük enayilik. Tam doğru ifade edemiyorum aslında ama kesinlikle bu ince hesaplara kafa yormak, onlardan dolayı sıkılmak, tavırlarına buna göre ayar çekmeye çalışmak; bunlar daha yıpratıcı ve yorucu.

Peki o hediyeyi gördüğümde ne hissettim derseniz, ne üzüldüm ne şaşırdım ne kınadım. Beğenmedim elbette ama demek ki bize verdiği değer buymuş dedim. Ben onun yerinde olsaydım özel günde verilen bu hediye için, onun çocuğunun tercihleri üzerinde düşünür, araştırır en seveceği şeyi bulmaya çalışırdım. Bu hediye öylesine alınmış olmak için alınmış, üzerinde hiç düşünülmemiş birşeydi. Yine de buna alınmadım ve hiç etkilenmedim, onun tavrına karşılık duygu ve düşüncelerim hiç değişmedi.

Çünkü anne olduktan sonra artık bazı şeylerin değerini daha iyi anlıyorum. Tüm bu maddi konular, kim ne demiş ne yapmışlar öyle boş geliyor ki. Sağlık olsun gerisi boş. Zamanım tüm bu zırvalıkları düşünerek heba edemeyecek kadar değerli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder